-
1 eski püskü
Gerümpel nt -
2 eski püskü
алам-салам -
3 eski püskü
adj. worn out, moth-eaten, shabby, tatty, threadbare* * *1. shabby 2. ragged (adj.) -
4 eski püskü
kelkot -
5 eski püskü
shabby, ragged, worn-out, threadbare, tattered, tatty -
6 eski püskü giysiler
n. rags -
7 eski püskü şeyler
n. dead wood, gimcrackery, gimcracks -
8 eski\ püskü\ güysili
в лохмо́тьях -
9 eski püskü giysi
rags -
10 eski
eski Kleid, Gewohnheit alt; Bekannter ehemalig; früher- (z.B. Direktor), Ex- (Präsident); veraltet (Mode);eski kafalı rückständig, altmodisch;eski püskü Trödel m, alte(r) Kram;Eski Dünya (die) Alte Welt;eski hayratı da berbat etmek verschlimmbessern;eskiler Ahnen m/pl; Vorläufer m/pl, Wegbereiter m/pl; Gerümpel n;eskisi gibi wie früher -
11 eski
бы́вший дре́вний ста́рый* * *1) ста́рый, ве́тхийeski araba — а) ста́рая [авто]маши́на; б) ста́рая теле́га
eski giyisi — ста́рая оде́жда
eski püskü — старьё, барахло́, хлам
2) про́шлый, пре́жний, бы́вшийeski moda — устаре́вшая мо́да
eski müdür — пре́жний дире́ктор
3) перен. ста́рый, да́внийeski dost — ста́рый друг
eski şarap — ста́рое вино́
4) стари́нный; дре́внийeski antik kültürü — дре́вняя анти́чная культу́ра
••eski camlar bardak oldu — погов. было́го не вернёшь; бы́ло да быльём поросло́
eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez — посл. ста́рый друг лу́чше но́вых двух
- eski defterleri yoklamakeski hamam eski tas — погов. ≈ тишь да гладь; всё по-пре́жнему
- eskisi gibi
- eski göz ağrısı -
12 eski
"1. old, ancient. 2. former, ex-; veteran. 3. old, worn-out; secondhand. 4. past events, what went before. - ağıza yeni taam/kaşık. colloq. New food for an old mouth (said when eating something for the first time that season). E- Ahit the Old Testament. - çamlar bardak oldu. colloq. Times have changed./Things are not what they used to be. - defterleri karıştırmak/yoklamak to bring up old issues, delve into the past. - enayi biçimi slang outdated clothes; out of fashion. - eserler antiques, antiquities. -si gibi the way it used to be. - göz ağrısı an old flame. - hale getirme law complete restitution. - hamam eski tas. colloq. Nothing has changed; it´s business as usual. - hayratı da berbat etmek to make something worse by trying to improve it. -ye itibar/rağbet olsaydı bitpazarına nur yağardı. proverb If old things were in fashion light from heaven would illuminate the flea market. -si kadar as much as before. - kafalı oldfashioned (person). - köye yeni âdet unwelcome innovation. - kulağı kesik slang 1. old woman-chaser. 2. one who has experienced much. - kurt old hand. - memur slang 1. repeater, a student who has repeated most of his classes. 2. one who has experienced much. - püskü old and battered-looking, shabby. - toprak healthy and well-preserved older person. - tüfek person with a lot of experience, old hand. - zamanlarda 1. in the past, in the old days. 2. in ancient times, in antiquity."
См. также в других словарях:
eski püskü — sf. Çok eski, iyice eski Eski püskü paketin içinde ne olduğunu anladınız, değil mi? O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
eski — sf. 1) Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden? N. Ataç 2) Önceki, sabık Anlatışına bakılırsa eski kâtibe, şimdi fevkalade şık giyiniyormuş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
JENDE — f. Yamalı, eski. * Eski püskü. Pejmürde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hırtı pırtı — is. Eski püskü veya işe yaramaz, değersiz eşya … Çağatay Osmanlı Sözlük
pejmürde — sf., Far. pijmurde 1) Eski püskü, yırtık 2) Dağınık, perişan Bütün kasaba ahalisi gibi bunun da üstü başı pejmürde idi. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
pırpıt — sf., Rum. 1) Eski püskü, değersiz, işe yaramayan 2) is. El tezgâhında dokunmuş kaba yünlü 3) is. Pehlivanların güreşte kispet yerine giydikleri, kalın bezden yapılmış veya keçi kılından örülmüş don Bularak bir de pırpırta benzer dizlik... M. A.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yırtık pırtık — sf., ğı Parça parça olmuş, eskiyip parçalanmış, eski püskü … Çağatay Osmanlı Sözlük
HURDEVAT — f. Kırık dökük, eski püskü şeyler, öteberi. Hırdavat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük